İngilizce öğrenmeye başladığımız ilk yıllarda, düzenli fiillerle tanışırız. Düzenli fiiller, geçmiş zaman ve geçmiş zamanın yüklemi (ed eki) oluşturulurken, düzenli bir kalıpta değişmezler. Bu yüzden, öğrenmeleri ve kullanmaları kolaydır. Bu yazımızda, 6. sınıf İngilizce müfredatında yer alan düzenli fiilleri öğrenip, örnek cümlelerle pekiştireceğiz.
Düzenli Fiillerin Yapısı
Düzenli fiiller, geçmiş zaman ve geçmiş zamanın yüklemi (ed eki) oluşturulurken, fiilin sonuna -ed eklenmesiyle oluşurlar. Örneğin:
play (oyun oynamak) → played (oyun oynadı)
watch (izlemek) → watched (izledi)
learn (öğrenmek) → learned (öğrendi)
Düzenli Fiillerin Kullanımı
Düzenli fiiller, geçmiş zamanda gerçekleşen belirli bir eylemin tamamlandığını ve artık devam etmediğini ifade etmek için kullanılır. Örneğin:
I played football with my friends yesterday. (Dün arkadaşlarımla futbol oynadım.)
She watched a movie last night. (Dün gece bir film izledi.)
He learned how to swim when he was six. (Altı yaşındayken yüzme öğrendi.)
Örnek Cümleler
Aşağıda, 6. sınıf İngilizce müfredatında yer alan düzenli fiillerden örnek cümleler bulabilirsiniz:
1. play (oyun oynamak)
I always play basketball after school. (Okuldan sonra her zaman basketbol oynarım.)
They played a board game together. (Birlikte bir masa oyunu oynadılar.)
2. watch (izlemek)
We watched a documentary about animals. (Hayvanlar hakkında bir belgesel izledik.)
He watches TV every night before going to bed. (Yatmadan önce her gece televizyon izler.)
3. learn (öğrenmek)
She learned how to ride a bike last summer. (Geçen yaz bisiklete nasıl binileceğini öğrendi.)
They learn English at school every day. (Her gün okulda İngilizce öğrenirler.)
4. cook (yemek yapmak)
My mom cooks delicious meals every day. (Annem her gün lezzetli yemekler yapar.)
They cooked dinner for their guests last night. (Dün gece misafirleri için akşam yemeği pişirdiler.)
5. clean (temizlemek)
We cleaned the house before our guests arrived. (Misafirlerimiz gelmeden önce evi temizledik.)
She cleans her room every Saturday morning. (Her cumartesi sabah odasını temizler.)
6. listen (dinlemek)
He listens to music while he does his homework. (Ödevini yaparken müzik dinler.)
They listened carefully to the teacher’s instructions. (Öğretmenin talimatlarını dikkatle dinlediler.)
7. read (okumak)
I read a book every night before going to sleep. (Uyumadan önce her gece bir kitap okurum.)
She reads the newspaper with her breakfast every morning. (Her sabah kahvaltısıyla birlikte gazete okur.)
8. walk (yürümek)
We walked to school together this morning. (Bu sabah birlikte okula yürüdük.)
He walks his dog in the park every evening. (Her akşam köpeğini parkta gezdirir.)
9. talk (konuşmak)
They talked about their vacation plans over lunch. (Öğle yemeği sırasında tatil planları hakkında konuştular.)
She talks to her best friend on the phone every night. (Her gece en yakın arkadaşıyla telefonda konuşur.)
10. study (çalışmak/öğrenmek)
I studied for my math test all weekend. (Tüm hafta sonu matematik sınavım için çalıştım.)
They studied history in school today. (Bugün okulda tarih çalıştılar.)
